Yaşamda acı ve zorluklar kaçınılmaz.
Kaçınılmaz olanın içinde biricik dikkatimizi, özenimizi, enerjimizi neye sunacağımızı seçebilir, aklıselim tercihler yapabiliriz.
Kimi zaman, hiçbir seçim sonuca doğrudan etkili olmaz. Yakınlarımızın, en kıymetlilerimizin acısı, üzüntüsü, girdaplarına ancak tanık ve eşlikçi oluruz.
Bazen elinden gelen en iyi şey, yüreğinin derinliklerinde iyi niyetlerini söylemek, iyi olmasını, güvende olmasını dilemek olur. Bazen kendi yüreğindeki çığlığı biraz olsun yatıştırmak, kendi acın ve diğerinin acısı için sunabileceğin en değerli katkı olur.
Bazen elimizden gelen en önemli şeye yönelmek tek yol olur;
Kendi iç alanımıza, zihin-beden kumaşımıza, gölgelerimiz ve ışığımıza.
Ve bazen yalnızca niyetleri sessizce söyler, yavaş yavaş hissederiz.
Hep hatırla, senin için şifa her neyse, dünya için şifa da odur.
Sende iyileşen, bütünde iyileşir.
Diğeri için dilemek, kendin için -hayat için- dilemektir.
Acıya bakarken, kendi yüreğindeki yansımasına uzan,
Dünyadaki acıyı dindirmek isteğini eyleme götürecek yol, önce kendi acını dindirmektir.
Dilerim ki,
Güvende olasın,
Huzurlu olasın,
Istıraptan özgür olasın
Kendine nazik ve merhametli olasın
Kendini olduğun her halinle sevebilesin.
Benim niyetim sana, şu anda bunu okuyan
